Yirmi Dokuzda Üç

Diyelim ki; Yirmi dokuz harften üçü kayboldu. Veya diyelim ki yirmi dokuz harften üçünü kullanamıyoruz. Veya kullanmak istemiyoruz. Ne olurdu o zaman…? “H” çıkmış olsa alfabeden, “herkes” i nasıl yazabilecektik?  “D” nin olmadığı satırlarda nasıl bahsedebilirdik “deniz”den, “dalgalar”dan… “B” harfini kaybettiğimizde, nasıl açacaktık konuları “Bir”den, “Birlik”ten veya “Ben”den başlayarak?Daha fazla

Yadigâr’a Tutunarak

“Unutma delikanlı, hatıralarından hızlı koşamazsın, yetişir ve geçerler seni.” Yavaşlar, yavaşlar, yavaşlarsın ve Ardından anılar tek tek dolar eve Bacakların ağır olur da demirden Hatıraların girer koluna birden Ah ihtiyarlık ah dersin inleyerek Bir mezar bulup girmem gerek… Otuz beş, kırk yıl sonrasıdır. 2050′ li yıllarda bir yaz gecesi. Üst katlarda bir apartman odasında kalmaktadır…Daha fazla

Tıktık! Orada mısın?

Tıktıktık… Farkında mısın? Kafatasının, kafatasının! Bir an olur ki, kafatasının içinde gezdirdiğin o pembe kütle, hamburgerin arasındaki etin itibarını bile kıskanır! Yoksa o saniyeyi geçtik mi? Geçtik mi? Tıktık.. Bilgisayarının artık bilgisağar olduğunun farkında mısın?Daha fazla

Koş Koş!

Bu dünya, bu çağ, bu zaman, bu hınca hınç meydanda “derdini” hakkıyla anlatmak çok zor ve gittikçe de zorlaşıyor. Bir şeyler, sisli, bulanık bir şeyler etrafımızı kuşatmış. Yüz binlerce yıllık bizi biz yapan o güzel ayrıntıları ele geçiriyor sinsice. Bir orman manzarası görüp, ağaçları bile fark etmeden “orman işte” deyip geçmek gibi bu. Oysa biz…Daha fazla

Kuklacılar Ustası Yelkovan

Her şeyi söylersin Her şeyi tadar Her şeyi tüketirsin Her şey dümdüz olur Yanar,              Söner,                         Geçer… Ve… Saklandığı siperden çıkan ilk er gibi, sancağı taşıyan asker gibi çıktı meydana genç adam. Sokaklar, caddeler sırtlarına bu istisna yükü tekrar aldılar. Dolu dolu bir esinti karşıladı bu yürüyüşü. Rüzgâra yürümek, ölülere bile bir anda hayatın…Daha fazla