Yaşamın Derin Aydınlığına İŞARET Eden Kitap

Size bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Ama bu işi hakkıyla başaramayacağımı bildiğim için şimdiden özür dilerim. Alper Abi’yle ben yaklaşık altı sene önce tanıştım. O benim düşünce ve düşlerime, çok güçlü bir hayat enerjisi ve sevgi bağlarıyla örülmüş bir yuva manzarası hediye etti. Önce Yaradan’a sonra Alper Abi’ye, sonra ailesi ve yakınlarına bu güzellikleri cömertçe gösterdiği için teşekkürlerimi sunuyorum.

isaret-parmagim-alper-kayaBeni mazur görün, çoğu insan gibi melankoliye girmeyeceğim. Alper Abi’nin hayatını işgal eden tüm o yıldırıcı, yoğun fiziksel mücadele ve harabe halindeki manzaradan oluşan devasa resmi kaldırıp, derinlere inmek istiyorum. Çünkü, görüntü neredeyse her zaman aldatır, saklar, tuzağa iter ve bizi esas konudan uzaklaştırır. İlgilenmek istediğim, Alper Abi’nin işaret parmağı değil, işaret ettiği yollardır. O büyük resmin altında kalan dünyaya can veren gözlerindeki gün ışığıdır. Çoğumuzun ufacık dertlerde yıkılıp kaldığı bu hayatta, o bizim karanlık zannettiğimiz yerleri tek tek işleyip, saklı bahçelere dönüştürmüştür. Ve bunlar yetmiyor ona.. Yetmiyor yıkılmamak, tohumlar ekmek, fidanların büyümesini seyretmek, rengarenk, lezzetli bahçelerde gezmek ona yetmiyor. Çünkü, bu güzellikleri etrafıyla paylaşmak istiyor.. Cömertçe.

Ve birer kelebek gönderiyor penceremize konan. Onun gökyüzüne, toprağına, denizlerine, bahçelerine bizi davet eden bir elçi. Yılların biriktirdiği acı tatlı tecrübelerle işlenen bu sayfalarda, hayata dair bir derin bir nefes alıp, yorulanlara, tıkananlara, durup bir tat almak isteyenlere, kısacası herkese..

Hayat enerjisinin bir yudum bal gibi sunulduğu şahane bir kitapla başbaşayız. Susalım da.. Böylesine güzel bir yaşam öyküsünü en iyisi siz onun kendi satırlarından okuyun.

Alper KAYA kitabını şu sözlerle özetliyor :

“Bir bilgisayar faresi ve bir tıklama ile birer birer yazılan harfler…Kelimeler tümcelere, tümceler paragraflara, paragraflar sayfalara dönüşüverdi. Bilgisayarda yazı yazabilmek için gereken o tıklamaların tüm fiziksel yükünü, çalışan tek parmağım taşıdı. O benden vazgeçmedi, ben de onu terk etmedim. Bu kitaptaki yazılarım ve yazdığım diğer yazılarımın kahramanı, işte o sol işaret parmağım.”

alper-kaya-mutluluk

Söz uçar yazı kalır derler. 2004 yılında 6 hafta yoğun bakım döneminden sonra trakeotomi +Ventilatör ile eve çıktığımda artık bilgisayar klavyesi kullanamadığımı farkettim. 3-4 ay yatağa bağımlı duruma geldim. Sonra Almanya’da babası (2006 yılında rahmetli oldu) ALS hastası olan Tom Weber arkadaşımın OnScreenKeys Sanal klavye ile tanıştım. İlk zamanlarda çok yavaş yazıyordum. Sonra Türk Dil kurumundan bir dostumuzun desteği ile 200.000 kelimeyi klavye programına ekledim. Benim de şu anda kullandığım OnScreenKeys Keyboard programını oluşturduk. Sonra menüleri tümüyle Türkçe yaptık.

Yazı yazacağım aklıma bile gelmezken küçük öyküler yazmaya başladım. İşte “İşaret Parmağım” kitabının çeriğini böylece yazmaya başladım.

Geçen yıl yapılan Engelliler Edebiyat Yarışmasına gönderdiğim birkaç öykü, Öykü dalı Birincisi seçildi.

Ödül Olarak kitabın basımı sağlandı. http://www.kozamdakalmadim.com/

Sanal klavye ile bir kitap yazılabilir mi? Evet, yazılırmış.

Bu kitap 2 anlamda önemli bence.

Tek parmakla, Head-mouse ile veya switch donanımı ile kitap yazılabileceğini anlatıyor.

ALS hastalarının üretebildiğini anlatıyor.

Kitap, Ben Yazarım yayınlarından çıkıyor,  ay sonunda kitapçılarda olacak. Sevgilerimi tazeliyorum.

Dr. Alper Kaya

Yorum bırakın